28 Eylül 2011 Çarşamba

...MEY...

Hangi yaraya sürtünsem su yürümeyecek kasıklarıma...
Aldığın dölün hakkını verebilecek misin ?
gibi bakıyor sağır kulaklar...
Sokak ortasında elimi avuçluyorum..
Köşe başında avaz düşüncemin eti ;
_Ben meyden devrik olmadım...Devrilen cümlelerimin neşesi!...
Kırık dökük lambada ışık eksiği gece
Merdivenden eli usturalı deliler iniyor...
İn cin telaşta...
Ayaklarımın altı şarap yükseği...
Rahmimden taze kan akıyor...
O an başka şehirde bir kadın
Koşun diyor !!
Yazgısından yaralı bir kadın 
Almadığı günahlarını 
Doğuruyor...

27 Eylül 2011 Salı

...HEPSİ BU...

Yola düştüm
Gidiyorum...
Ruhum yollu belli ki...
Nerede canımı acıtacak bir çift göz
Orada duruyorum...
Anladım sonunda...
Ben hep Yaraya aşeriyorum...
Hepsi bu...

...GÖRÜŞÜRÜZ...

Alkol yağmurunda sabahı karşılıyorken şehir...
Sokak aralarında oyunlar oynanıyor ...
Evler ... odalar saçmış tüm gizlerini...
Orospum oynaşırken dudaklarını dudaklarıma sürtüyor ...
Çekiliyor sonra...
Ellerim ellerinden kayarken
Gözüne sokuyorum ederini...
Eğilim dudaklarına nefesimi veriyorum...
Sarsılıyorken yabancılığından ,
Gülümseyip sarıyorum kokumu boynundan omuzlarına...
Ölüyor sanıyorum ...
Tüller savruluyor...
O yüzü yüzüme dönük sarılmaya hazırlanıyor...
Ben üzerimi giyip ...
Gidiyorum...

...TIRNAK KESİĞİ...

Düşer ve Kalkar ...
Ağrılı bir aşktan geriye
Ağzına verdiğim etimin
Zehirli tadı kalır...
Dişlerinle bile kazıyamazken adımı...
Tek kıskaçlı kıskanç hayvanlar biriktirdim ...
sen giderken ...
tırnaklarımın altı üstü kör kesiğine yenildim...
sen giderken
Ben köşebaşı bekleyendim...
Ve şimdi kustuğun
Sana yeminli dilim...

...OTEL...

Boştu ...
Odalarından geçerken yokluğunu bırakıyordum ...
Parça parça dağılıyordu eksikliğin
Duvar duvar boyadım gidişlerini
Mora kırmızıya ...
Odalar büyüdü ...yokluk büyüdü ...suskunluk büyüdü...
Ben ev sandım ...
Otelden öteye gidemedi ...

...ASİT...

Can boğazıma dayandığında
Sigaraya uzandım...
Kükürtlenmiş acılarımdan bir kibrit çaktım
Parmaklarım yandı...
Dışarda yağmur...
Elimin yangınında kükürt kokusu ...
Asit ağlıyorum...

...KAN_GREN...

Küçük adımlarla kimse duymasın diye
İnce ince süzülmüş yürüyorken
Duvarda ki çerçevenin boşluğuyla sarmalandı adam
Durdu...
Nefes aldı...
O...kudu...
Yazdım ...
Yazı getirmiş yaran dediler !...
Günahı boynuna acılardan geçerken ,
Gözlerimde kanlı bir tavşan uykusu oldu adın ...
Ve kan gren yapıyor fotoğraflarda...
İçiçe girmiş acılardan üçlü sarılıyor ,
Korku ve koku dolu triplerden geçiliyorken
hiçbir fotoğraf basılmıyordu ...
Derin bir nefesle soluna dönüp yürümeye devam etti ...
Hiç...olmamış...gibi...

...HADİ...

Köşesini dönemediğim sokakların arasından geçip ;
Merdiven yukarı ...
Hep yukarı ....
Aralanmış kapılardan izliyorum
Aralık
Dudak aralarında
Ayrılık tadı bırakarak gelip geçiyor
Yanıbaşımdan ...
Aralık ayrılık...
Üşüyorum...
Ter ve kan ...
Sus veriliyor tüm şarkılarda ...
Kan ve koku ..
Kokuşmuş ne varsa
Hepsi aynı anda
Aynı yerdeler ...
Sesler nefes alıp veriyor ...
Kalabalık ve dar ...
Zaman bir sevişme mesaisinde ...
Sıcak ve ıslak
Bir hareket üzerine sürekli tekrar
Tüm yaşananlar ...
Yerden yüksek bir aşk içinde
Girilebilecek her şekile girdim ...
Üstümden geçen sevgilinin ;
Üstüne çıktım
Nefes ve kasılma...
Beden üstü el izleri
Pimi çekilmiş bir bombaydı
Aşk...
Bir sevişmede fişlendim ...
Mayıs ...
Mayışmış gündüz uykularıyla omzuma yaslanıyor ...
Kasılma ve hırıltı...
Geldim ...
Hadi bir daha ...

...ÖZELEŞTİRİ...

Ne vakit içimde bir iç taşısam
İçim taşar içime ...
Kıymeti bilinmez sevmeler büyütürüm
Önüm
Arkam
Sağım
Solum
Hep iç'te sobe...
Ezilsin diye doğurmadım
Hiç bir günü ...
Gözlerimin büyüyerek baktığı ne varsa
Adım adım geçti yüreğimden ...
Her adımı bende tırnak yarası ...
Zaman geçti ...
Güneş doğdu...
Değişen bir "tek" yok...
Ve bazen
Güneş doğsa ne
Doğmasa ne ...

...DUA...

Kim kaybetmişti ki
Ben bulacaktım...
Bulamadım...
Sonra ellerimi açtım
Tanrı ya
dedim ki ;
nereye gideyim ...
yolumu nasıl bulayım ...
hangi omuzdur O ...
bilmediğim ...
durup yaslanayım ?...
Günahların , dedi
aldıklarını bırak ta gel...
Ben
beni
kime
bırakayım ... dedim
Ağladım ...

...SÜRESİZ...

saatini tutmadım sessizliğin
kaç yoksunluk vakit geçti üzerimden ?
kesiğimin suyla buluşmasıydı
kapının ardından kapanması ...
en güzel ben dururdum ;
durdum !!!
bir baktım ...
kayboldum...
sıkıştırıp ellerimi
bacaklarımın arasına ;
koyu bir yalnızlık ki
önce sürükledim
sürüklerken
sürtünmeden geçtim...
bir yutkundum
süresiz
nefesini
tuttum ...

...BAZEN...

bazen
bir şarkıyı severim
bitene kadar...
bazen anlatmayı denedim
olduğu gibi ...
olmadı bazen ...bazen oldu ...
bazen olmuş gibiydi olmamışlar...
sonra bazen okudum okumadıklarımı
okunmamış çok şey kaldı geride ...
eskidiler çok sonra
ve bazen ben tüm eskileri çöpe attım ...
bazen rakıyı sevdim tırnaklarımda ...
bazen siyahı...
ama en çok kırmızı durdu ellerimde ...
bazen...
cinsine tükürdüğüm
cinsine çeker dedim ...
sustum ...
bazen...

...RÜYA...

kalemimin dilini kerpetenle kopardığım gece
Evimin duvarları ki dörtten büyük
Ve dört yanım dumanaltı
İçime çekmişim kaybolmuş bir aşkın tüten nefesini
Zaman kendini sabitliyor
Ve sen işte tamda bu anda bana
Düş ol ...
Ben sana düşüp kalkayım derken
Kıblem tersyüz ...
Sen bana rüzgar ol ...
Ben sana sararayım mevsim boyu
Adem aç elmesızlıktan ...
Sen bana
kavuşması imkansız geceler boyu
şişelerde hapsedilmiş duman ...
Ben cimri yalnızlığının arkasında
duvar gibi yıkılmaz bir nefesle
adını verip kaybolan ...
Sen bana esir ol bu gece
binlerce parçaya ayırıp gözlerini
hepsinde vurulup öleyim ...
Ben esrar olup
esrarengiz cinayetler işleteyim ...
Ve sonra uyanalım ...
Sen git(me)miş ol...
Ben kerpetende ki kanı temizleyeyim ...

...ISLAK...

Islak...Yüzümü her çevirdiğimde...
Islak...Arkanı her döndüğünde...
Öylece...ıpıslak...
Yağmurunla yağmurum karşılaştı
bu gece...
karıştı sonra
Ve rüzgar
yeni bir fırtınaya doğurdu kendini
Ben duydum
bin yaprak bir ağaçta
ağıt yakarken...
Yer gök toprak kokusu ...
Ve...
Islak...Yüzün...
Arkamı her döndüğümde...
Ve...
Islak...Yüzüm...
Yüzünü her çevirdiğinde...

...1...

Kasıklarımda bir erken doğum
Zamansız bir yeni hayat telaşesi
Kendimi tanımadığım çocuklarımdan
Koruyorum...

...ORTADA SIÇAN...

Tanışmaya vesile, açık unutulmuş hayatlar
içeri sızmış anlamından bihaber nezaket.
Oysa nasıl da güzeldi şarkılardaki yalnızlar
bu aşk değildi, adı olsa olsa felaket.
Her hevesin kursağında kalmış gibi
yarım bir aşktan acılıydı duruşun
Ve kelimesi kelimesine
ben çok güzel severim bilir misin? derdin
ki
sen nasıl güzel severdin ben hiç bilmedim
demek ki ya ben hiç güzel görmedim
ya da hiç sevmedim.
Şimdi kaydırıp dilimi sokak ağzına
Vurur da yerlere seni deler geçerim
Zehrin zemberek olur kelimelerime
Ben bu kez şiirimi kirletirim.
son arzumun gel'men olduğunda anlayamadım
tüm git'lerini yüzüne tükürmekmiş niyetim.
Sen aşkla paklayamadın yüzünü sanırım
bir aşık olmadın
yüzün yok
sadece kabasını aldın.
Sen iyisi mi saf tut, inanmadan Tanrıya
Kadınlar da uğurlamalı erkeğini
Tüm saflar senin, saf dışı kaldın sanma.
Zaten okulun en iyisiydin yakartopta
Tüm canları sen alırdın
Bense hep uluorta sıçan'dım.
Kefenlik kumaşın bile iki yüzü varken
bir ölümlüden daha fazlasını beklemek aptallıktı...

Ki...üstelik...sen...

Aramızda bir kapı
Gidenleri
Kalanlardan
Ayıran...
-Artık ...Diyor
Tek sigarayı paylaşmak yok
Herkes kendi sigarasını içecek
Aynı şişeye değmeyecek
Dudaklar
Bir koltukta kapanmayacak
İntihar teşebbüsüne açılan gözler...
Değmeyin !!!
Diyor bir ses apaçık
Birbirinize...
Araya sokup cosmopolit bir şehir anahtarını
Ki...üstelik...sen...

6 Mart 2011 Pazar

UTAN !!!

Utan !!!
Deyip azizeye
Sus ettiler duaları ...
Nicedir duyulmuyor bu nedenden
Ses(i) ...
Tanrı dan mektuplar getirirdi oysa ki
Boğazına kan bulaşmış
Kendi eliyle kendini boğazlamış
Kendi kanından şarabı tatmış ...
Kekreye AŞK diyerek
Tanrıyı bulmuş
Aç gözlerini doyurmuş
Ve
Utan !!!
Deyip bir azizeye
Sus ettiler ...Hayatı...

25 Şubat 2011 Cuma

...VE...

Ve tırnak aralarında
Ölü adamlar biriktirirdi kadın
Sürüştürüp kırmızıları
Orospudan bozma nezaketiyle
Elini öptürerek bir serseriye
Serin ve sereserpe geçirirdi geceyi
Kasığından sızan ilk ıslaklığıyla
Ayrılırdı gün geceden
Pencereden sarkıtarak sigara nefesini
İki göğsünün arası
zenginliğini
alıp
masa üzerinden
yürürdü ...

4 Şubat 2011 Cuma

Ruhu oynak bir diğerinden
Ağaç kabuklarından oyuncak yapıyor üstelik
Ve kıvrak kalçalarına tutuşturup ellerini
Yamacıma kadar geldi
KADIN...
Ağzında uzun uzun çiğnenmiş
Edepsiz ayrılıklar taşıyarak
Ne zamandır ? ....
Dedi.

Ne zamandır hesap vermek zorunda
İçimde ki orospu
Ruhuna...

2 Şubat 2011 Çarşamba

Sustu gece
Kanatlarındaki özlemi yatağın kıyısına bırakarak ...
Mumlara üfledi rüzgar
Ben sana mektuplar biriktirirdim
Hiç yazmadığım...
Aklımın içiydi sevgin ...
Dilimden dökülenlere aldırma bu yüzden
Bin kere uğurladım seni
Bin  kere bekledim sabahı ardından 
Bir kanepe sırtlığıdır
artık sevdiğim
Sen diye hergece sarılıp yattığım ...

23 Ocak 2011 Pazar

***

bir sigara yakar ellerim boş kalan dudaklarımı avutur gibi
yine yenik düşmüş bir aşktan
ve kaybetmeyi kazanmanın tam yerinde acıtan gururyla
arkamı döner yürürüm
ve kaybolur adımlarım sokak aralarında ...

Köşe...

kapanır mı gözbebeklerim
burdan uzak bir sevda üzerine
boşver
zaten serin serpe gece
nasılsa yanağımın kıyısına denk gelecek
yatağımın kenarı
ve
kenar köşe saklanacak
ağzı yarım açık bir sevda önünde
herbiri bin parça
yaşadıklarım ...

Eeee...sonra...

sonra
dedim ki
ona ;
böyle olmaz bu dediğin
azıcık uğraşman lazım
seninkide hazıra konmaktı yahu..
yok
dedi:
düşündüğün gibi değil
bende çabalıyorum aslında
ama farketmiyorlar bile...
sustu sonra...
bir dakika filan geçmeden
üstelik dedi
sigarasını yüzüme üfleyerek;
( ve anladım bu tavır hep bir yalanın habercisi )
ben böyle olsun istemedim ki
diye devam etti
daha ilk sabahından beridir böyle
konuşuyorum
olmuyor
anlatıyorum olmuyor
gülümsedim bile ona
kaç kez
değişmiyor işte
dedi sıkıntılı ve artık yorgun bir ifadeyle
ağladımyüzüne karşı inanmazsın dedi
dökülüyor
kuruyor
ama
güneşe dönük olmuyor hiçbir hali
dedi...
bilemedim bende
böyle olunca
lk kez bu kadar ciddi
bir serzenişten neler çıkarılabileceğini
yüzüne baktım
bir sigara yaktım
üfledim
dedim ki
anlıyorum...

KURGULANAN

ruhu bir adamdan yansıma kadın
kolunun boynumun altında duruşu emanet
yüzünün yüzüme değişi
şak...acı(k)...tan sevgili hayatı
kursağı heran dökülmeye hazır...

41

Uyunmuyor adam ...
Uyunmuyor sensiz ...
41 kere maşallah der gibi
41 gündür soğuk yatak
41 gündür gözlerimde tavşan uykusu
Ve kaçıveriyor dudağımın kıyısından
Seni Çok Özledim ...

HIRSIZLIK

Rahmin yürek sulandıran sıcaklığında oynaşıyorken ruhum , düşlerimi kaybettim.
Ayaklarım üşüyor...
Yatağımın bir yanı boşsa ve sarılamıyorsam sana
Uyku değildir yattığım
Bir kestirme bir sızma halidir
Ve gidersen sen yine de;
Emek hırsızlığıdır düpedüz
ÇALIP ÇIRPMADIR....

Ş.İ.M.D.İ.

şimdi beni zaptedilmesi güç bir hayvan gibi etrafı demir parmaklıklarla çevrili bir odaya kapatın...kulaklıklarınızı takın ardından çünkü tırnaklarımı sürteceğim duvarlara çünkü çığlıklarım bastıracak bildiğiniz tüm sesleri anıracağım düpedüz ...şimdi maskelerinizi takın bana bakarken kusacağım tüm özsuyumu salyalarım akacak ve öksüreceğim ciğerimi yerinden oynatarak ...Ben ÖLDÜM...kurtçukların gözlerimden çıkmasına elbetteki daha çok var etimin yenmesine yahut üzeri toprakla örtülü bir tabutta gizlenmeme ama öldüm ben Tanrının adil şiddetinden nasibin almış bir beden kaldım sanki bir benim evimde sur 'a üflendi nefesimi verdim arafım korku dolu ...bir sevmek ümidim vardı ve sevilmek peşisıra beceremedim bana kalan boş çekmecelerde ve dolap arkalarında kaybedilmişliklerini bulmak oldu ...Şimdi beni zaptedilmesi güç bir hayvan gibi etrafı demir parmaklıklarla çevrili bir odaya kapatın...






Soru....Cevap....

Komodinin yanında ki tokasına uzandı.
az önce ki halinden farklı….
Biraz önce seviştiğim kadın sen misin?
Dedim susarak…
Sözlerimi dışarı çıkarabilmek için çabalamam gerekiyor biliyorum...
Korkuyor muyum yoksa?
Değişmiş olabilir miydi…?
Az önce bu pis odayı kokusuyla temizleyen
Ruhumda onarılamaz zevk kırbaçları şaklatan kadın... o muydu ?
Bu yatak ne kadar da kirli. Biz mi yaptık ,böyle miydi? Neden sırtlarımız birbirimize dönük? Şimdi
.Evet şimdi…

***
Bu sessizlik aklımı oynatacağım
Susma …konuşsana be adam …

****
Dokunmak istiyorum sana.
Korkaklığım , ürkekliğim ve sen
Toplamınla sevişmek istiyorum !!!
Cesur musun bu kadar ?

******
NİHAYET….
****
Ne yani soru mu bu şimdi ?
Fark etmiyorsun bile…
Ben mi seni bu kadar büyütmüşüm
Yoksa
Büyük bir yalancı mı karşımda ki?

*****
bu sefer olmaz
yalan söyleyemem
öylesine doğru doğdum ki sana
bu gebelik sahte olamaz

***
Ne umdun peki
Bulduğuna benziyor muydu ?
Ordaydım uyanana kadar
Sonra gözlerimi açtım
sen miydin öylece boylu boyunca duran
uzun uzun
sessiz sessiz
gülerken ağlayan sen miydin ?
bende ki bu merak sahte olamaz …
duran …sadece duran hiç durmadan
sen miydin ?

*****
Evet bendim
Ve hayır değildim.
Uzaktın..
Oysa kurumuştu dudaklarım
Yardım etmeni bekledim. Baktın sessizce. Başımı çevirdim. Görmemeliydim seni. Biraz daha baksaydım dayanamazdım.

***
ısırıp kopardım kuruyan derisini dudaklarımın
dişlerimin arasına sıkıştırıp kan tadını çektim boğazıma kadar ...
öyle güzel saklıyordum ki anahtarını yuttuğum demir kemerimin...
kursağımda mı kalmıştı da çıkarıp alıverdin dilini sokup ağzıma ...
dirildim her dokunuşunda
renklerim değişti
gördün mü o an ...
saçlarımdan alevlerim saçılırken sağa ve özellikle de sola
tırnaklarımı geçirdim
adımı yazarak sırtına …

***
Ağlarcasına yapıştım tenine.
Isırmalı, koparmalı, çıkarmalıydım seni içinden.
Ben olmalıydım içinde ki ve kalmalıydım.
Düşünmeden sonumu, sonuncun olmalıydı dökülüşüm.
Islaklığım terin.
Sevdiğim Kadınım
Üzgünüm
Çok ağırdım sende ben

*****
Peki kabul ediyorum ...
ağrılarım oldu yüzümde unuttuğum kaslarıma hükmetti nefesin ...
küçüldüm 17 belki 16 hatta
ve hatta bakire meryemden öte ...
ruhunu teslim etmiş arzularına üzerinde bir adamın
içine kadın kaçmış meryem bakire...
konuşmadan adımı almadan geriye doğurmak için İNSANI
tüm eksikleriyle...
oysa içimde bile olmadın hiç...
akmadı sıcak ruhun içime...

*****
Pişmanım çok.
Durmamalıydım.
İtsende beni orada olmalıydım.
Fakat beynim bir türlü bırakmadı beni
Sen gerçekmiydin?
Altım da yatan,
Dudaklarımın değdiği,
Her metre karesine bir ağıt yaktığım.
Anlayamadım.
Gördünmü beni.
Gözlerimdeydim bir an.
göğüslerine düştü başım
Ama içine akacak kadar yaklaşamadım.

****
çırpındım
günahlarımı al diye kaybolurken
gözlerim değişti
kokum değişti
nezaketim öldü isyan çıkarttım teninde
gördün mü ?

*****
Başkaydın.
Gerçektin.
Oysa ucuzdum ben.
Değişiyordun sürekli.
Aynıydım halen.
Yapabileceklerinden korkan bakireydim.
Önceleri seviştim sandığım kadınlar yalan,
Bense acemisiymişim gerçek bir tenin
Fark ediyordum elbet.
Durmamalıyım dedim
Biliyorum durursam
Ölecektim.
Tenime değdikçe sen inceden titredim.
Sonra yağmur başladı
Hissettinmi damdaydı
Sonra yanımızda.
Durmuş ıslak gözleriyle yanışımızı izleyen o sersem Sana bakıyordu
Çıldırdım…

*****
İNKAR!!! ...
sırılsıklam ....
parçalarına ayırıp hediye paketleri yapanın ben olmadığımı kim iddia edebilir ki ...
suç mu üstlendiğin ...
koynumda
üzerimde
altımda
bacaklarımın arasında
boynuma
kötü bir adam sokmuş olamam ...
gördün mü ...
seviştikçe değiştim mi ben ?

*****
Kokunu alıp içimde işlerken fazla mesai yapıyordum.
Yanlış anlama gönüllüydüm.
Ruhumu soyunup sırtına koydum.
Sertti zemin,
Narindin, İncinmemeliydin. Gözbebeklerine dalarken değişmedin belki Ama giderek daha da güzelleştin.
Oysa öylesine çirkinleşiyordum ki ben.
Bir sigara içmeliyim…

*****
şimdi mi
yaktığın sigaranın nefesi yaşartıyor gözlerini …
şimdi mi
savruluyorum ben perdelerinin rüzgarında …
şimdi mi artık herhangi bir şarkıda hayat buluyorum ....
şimdi mi flulaşıyor fotoğrafım....
şimdi mi bu kadar sinmişken tenime ...
şimdi mi
sanki dediklerin gibi ...
senin ölmen lazım ya da ne bileyim … öyle işte …

****
Sus…
Böyle söyleme nolur.
Sırtın,
Kıvrımların.
Kadınlığınla öylesine başımı döndürmüştün ki,
Uyuşturucu krizinde hissettim kendimi
Altımdai
Üstümde kıvranırken.
Kıvrımlarında dolaştım.
Sürekli şekil değiştiriyordun.
Hep güzel
Hep yeni
Tüm kadınlarıyla sevişir gibiydim dünyanın.
Biliyorum bencillik.
Bitmesini istemedim.
Azmış vatim,
Belki gidecekmişsin sen
Başkaymış hissettiklerin.
Başkasıymış kalbini alıp masalsı kutularda saklayan.
Umrumda değildi.
Dünyanın tüm kadınlarının kucağıydı ölmem gereken yer.
Ölmeliydim belki...
Ama dışarda değil
Soğukta değil
Sıcakken sen
İçinde can vermeliydim
Nefesini dinledim.
Sesini.
Sustun.

******
en geveze bendim bu sevişmede …
*****
Bütün bedenine saldırmışken dilim
nasıl en geveze olabilirsin ki ?

***
Sadece konuşmadım diye mi şimdi bu hırçın halin Bu kadar mı acılısın ?
*****
Evet
Hayır

Kızgınım
Konuşmadığından değil.
Sesini duymak istediğimden.
Sesinle başlayıp sesinle biteceğimden
Ve senin bunu
Zaten bildiğinden…
Neden sustun?
Susuşun pişmanlığının çığlığı mıydı?

****
dilimi kaybetmişsem
konuşamıyorsam
çırpınıyorsam ama gitmiyorsam ...
kendimi sunuyorumdur

****
Şimdi de savunduğun gibi mi?
savaşmı bu ?
******
kimbilir ...
belki...

****
Gerçekten zırhlarımızı soyunup seviştikmi?
Adı ne bunun?

****
oluyor işte...
ayrılık bu...
kendime dönüyorum anlatırken ...
savaştım ben ....
seviştim ben....
yandım söndüm ben...
zevk oldum kendime döndüm ben....
nerdeydin ?

****
şimdi sızlıyor koluma dişlerinle çizdiğin portren
içime bakıyor
oysa çoktan sana boşaldım ben
öyle tatlı kaşınıyor ki
dokunamıyorum
korkuyorum silineceksin benden
içine bakmalıydın
ruhunun eteklerinden çekiştiriyordum

******
fark edecek mi bir daha hiç olmasa ..
.değişecek mi olmuşluğu ...
izi geçsede dişlerimin ...
ikimizde bilicez bir daha vermek için nefes almayana kadar
ben ruhumu koluna geçirdim
bir sabah doğumunda soğukta …

*****
sustum ...
sustu...
bir daha hiç aralanmamak üzere dudaklarımız kurudu ...
ayağa kalktım
önce yatağa
sonra ona
sonra kapıya baktım
yürüdüm..........